Eski Halk Eğitim Müdürü Kılıç: 40 bin köyümüzde de birer halk eğitim öğretmeni görevlendirilmeli”

Erdek’in eski Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mehmet Ali Kılıç, “Artık, halk eğitiminin önemini kavrayarak, bu konuda ciddi adımlar atmalıyız” dedi.
1946 yılında Erdek’te doğup, 28 yıl 4 ay öğretmenlik görevinde bulunan Kılıç, şunları söyledi:
“Bu görev süremin 19 yılını Erdek Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde geçirerek, 1992 yılında emekli oldum. Bu görevim sırasında, aynı zamanda İlçe Spor Müdürlüğü ve Turizm Müdürlüğü görevlerini de vekaleten ve yalnızca bir hizmetliyle yürüttüm. 1999-2014 yılları arasında da, 15 yıl aralıksız olarak Belediye Başkanı Hüseyin Sarı’nın listelerinde, Erdek Belediye Meclis Üyesi olarak görev üstlendim. Daha sonra ise gençlere yol açmak için siyasetten çekildim.”
Günümüzdeki eğitim-öğretimin durumunu “umutsuz vaka” olarak nitelerken, “Talim Terbiye”nin de hükümetin baskısıyla rayından çıktığını öne süren Kılıç, şu değerlendirmede bulundu: 

“Eğitim-öğretim, müspet ilimlere dayanmalıdır. Öğrencilerimize okutulan kitaplar bilimsel değil. Öğretmen yetiştiren kurumlar, acımasızca kapatılan eğitim enstitüleri gibi ayrı ve bu işi çok iyi yapan kurumlar olmalıdır. Kapatılan eğitim enstitüleri, öğretmen kokan kurumlardı. Bugün, Eğitim Fakülteleri’nden mezun olanlar, öğretmenliği bilmiyor. Eğitim-öğretimimiz ise daha da kötüye gidiyor.”
Teknolojinin çok geliştiği bu dönemde, kuşaklar arasında derin derin bir jenerasyon farkı yaşandığına dikkati çeken Kılıç, “Bu kuşak farkını gidermede, halk eğitimine büyük önem verilmelidir. Bu eksikliği yalnızca halk eğitim çalışmaları giderebilir. Ülkemizdeki 40 bin köyün her birine bir halk eğitim öğretmeni gönderilmesini öneriyorum. Düşünün ki, ortalama 75 yıllık insan ömrünün ilk 25 yılı örgün eğitimde geçer. Kalan 50 yılda en önemli eğitim, halk eğitimidir” dedi.
Kendilerinin öğretmenlik yaptığı yıllarda Millî Eğitim’in, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı öğrenci yetiştirme programını özenle uyguladığına işaret eden eski eğitimci Kılıç, “Öyle ki, bu programın uygulanmasında eksiklerimiz olsa, yöresel bazda tepkiler bile alırdık. Şimdi ise eğitim-öğretimde Atatürk ilke ve devrimlerinden söz etme olanağı var mı?” değerlendir mesinde bulundu.
Taşımalı eğitime son verilmesi gerektiğini de vurgulayan Kılıç, “Her köyde, tek öğrenci bile olsa en az 3 sınıf açılmalı ve o okulda bayrağımız dalgalanmalıdır. Hatta hiç öğrencisi bulunmayan köy ve mezralarda bile halk eğitimin bir öğretmeni görev yapmalıdır” dedi.
Kılıç, Millî Eğitimizdeki tüm kötü gidişe karşın umutsuzluğa kapılmamak gerektiğinin de altını çizerken, “Zaman gelir, her şey yoluna girer” diye konuştu.
Haber : Önder Balıkçı